Defalarca (x defalarca x defalarca) izlediğimiz "doğal hayata tatil için gidip canından olabilenlerin" anlatıldığı filmlerden biri. Lakin, en yakın örneklerden, Strangers'da beni rahatsız eden zorlamalar bu filmde yok. Gerçi Strangers korkutma ve germe açısından aslında başarısız bir film değildi. Ama, dediğim gibi fazlaca zorlama bulduğum bir film. Strangers'ın aksine olabildiğince açık kartlarla oynayan Eden Lake, kimi ittirme (aynı kelimeyi tekrar tekar kullanmamak adamı böyle yapar işte) taraflarına rağmen, beni izlerken epey zorlayan, isyan ettiren bir film. Hele hele sevgiliniz varsa izlemesi daha da zor.
Bu filmle ilgili bir eleştiri yazısında yazar, filmin sonunda dışarı çıkıp bir kaç kabadayının ağzına ... (pardon!) istemiş. Tüm korku sineması sevgime rağmen, kendim de dahil potansiyelimiz nedeniyle şiddete karşı olan ben maalesef (!) aynı duyguları paylaşıyorum. Aslında böyle bir forumun üyelerinin de fikirlerini merak ediyorum. ("Hiç hayvan öldürdünüz mü, en kötü ölüm biçimi nedir, en sevdiğinizi öldürebilir misin...". gibi başlıklar tanıdık geldi mi?) Ama "psikolojik bir şey" tipi yorumlardan korkuyorum.
Korku ya...
Filmlerde bir derece hoşgörüyle (hatta pek-fena filmlerdeki son derece yapay halinde sempatiyle) baktığım "sömürü" gerçek hayatta hiç katlanılır olmuyor. Bunun için de filmlere ihtiyaç olmuyor ne yazık ki...