William Hjortsberg'in Falling Angel (Düşen Melek) adlı romanının sinema uyarlaması, ülkemizde Şeytan Çıkmazı adıyla vizyona girmişti - ki bu Türkçeleştirme, filmin içeriğine gayet uygun düşüyor...
Louis Cypher adlı gizemli bir müşteri (Robert De Niro), özel detektif Harry Angel'dan (Mickey Rourke) bir adamı bulmasını ister. Verilen ipuçlarını değerlendiren Angel, hedefine doğru ilerledikçe bir takım doğaüstü olaylarla karşılaşır. Dahası, aranan kişiye dair bilgi aldığı herkes vahşice katledilmektedir. Polisin suçu kendi üzerine atmasından korkan Angel, herşeye rağmen görevini yerine getirmeye çalışır... Ta ki...
Mickey Rourke'un en iyi performansını bu filmde sergilediği konusunda neredeyse herkes hemfikir. Robert De Niro'nun Louis Cypher (hadi orasını deşifre edelim, "Lucifer") rolündeki karizması ise, sinema tarihine "lanetli harflerle" yazılmış durumda. Usta aktörün uzun tırnaklar ve karanlığı delen bakışlarla nasıl göründüğünü merak ediyorsanız, Sinemanın Şeytanları isimli dosyamıza tıklayın.
Film daha ziyade bu iki aktörle hatırlansa da, kadroda iki ilginç kadın oyuncu var: Siyahî Lisa Bonet, Cosby Show'da Doktor Huxtable'ın büyük kızı Denise'i canlandırarak şöhret olmuştu. Charlotte Rampline ise, yeteneğini rahatça sergileyebileceği türden iddialı rollere tam da bu dönemde geçiş yapmaktaydı.
Yönetmen Alan Parker, Geceyarısı Ekspresi ile ilgili olarak ülkemizden hayli tepki görmüş bir isim. Fakat gerek bu filmle, gerek Birdy ile sinemaseverlerin gönlünde tartışmalı bir taht kurmayı bildi.
Peki Şeytan Çıkmazı'nı tüm zamanların en ürkütücü, en gerilimli filmlerinde bir yapan temel unsur ne? Hiç şüphe yok ki, izleyiciyi de başkişi ile birlikte çıkmaza sürükleyen kurgusu. Sürpriz bir finale doğru ağır fakat emin adımlarla ilerleyen bu kurgu mantığı, son yıllarda çok sayıda popüler filmde karşımıza çıkıyor.
Konu: Şeytan Çıkmazı - Angel Heart 
